Shadow Warrior

Ben hep bir "gamer" idim. İlk gördüğüm atari oyunundan, dün gece oynadığım dota 2 maçına kadar. Ana platformum pc'dir. Her türlü oyunu oynadım simülasyonlar hariç. Eskiden olsa real time strateji oyunları en çok sevdiğim tür derdim. Şimdi oyun sektörünün AAA dediği oyunları takip ediyorum. Geçtiğimiz 5 yıl içinde en çok aklımda kalan oyunlar derseniz de herhalde mass effect ile başlar, fallout 3, bioshock, starcraft 2 vs diye saymaya devam ederim. 

Çok süpriz bir liste sayılmaz dimi? Özellikle bir gün mass effect ve fallout hakkında birşeyler yazmak istiyorum fakat hakkında söylenebilecek çok farklı birşeyi kalmayan oyunlar bunlar. Güzeller, çok güzeller, bazı eksik yanları var ama süper vakit geçirmeme sebep oldular. Allah o oyunları yapanlardan razı olsun. 

Blog'a geri dönerken ki en büyük motivasyonum ne ile besleniyorsam onu yazmak idi. Bu doğrultuda mortal kombat haricinde hiç değinmediğim bu dünyaya biraz daha yer vermek gerekiyordu. Bakınız nasılda gereğini yapıyorum.

Fakat diğer taraftan hakkında iki çift laf edeceğim oyunu seçmekte çok zorlanıyordum. Bir starcraft 2, bioshock infinite hakkında yazmak zor iş be başkan. Herşeyden önce oyun hit değil hitin allahı. Herkes yazmış çizmiş. Süpriz yok içinde (beklentileri karşılama anlamında). Zaten günün birinde mass effect hakkında yazarsam nelerini çok sevdiğimi değil, içinde neler olsaydı daha mutlu olurdummu yazmak isterim. 

O sebepten bugün sizler ile paylaşmak istediğim oyunu biraz daha vitrinin arkasından seçmek istedim. 



Shadow Warrior, 1997 yılında Duke Nukem 3D motoru ile yapılan orjinal first person shooter’ın modern grafikler ile yeniden yapılmış hali. Ve açıkcası bu yıl (2013) oynadığım en keyifli oyunlardan biri. 

Herşeyden önce artık fps oyunlarının Call of Duty serisi yüzünden, oynanış karakteristiğini yitirdiği bir dönemdeyiz. Ya FRP vari bir oyun oynuyoruz ya da anlamsızca bir siperin ardından hareket eden şeyleri avlıyoruz ve genelde o esnada oyunu yapan ekip neyi yaşamamızı istiyorsa onu deneyimliyoruz. Eyvallah, bu işi Modern Warfare serisi kalitesinde yaptığınız zaman canımıza minnet. Hala ilk MW oyunundaki atom bombası sahnesini aşkla, sevgi ile anarım. Fakat önceden kurgulanan bir iki sinematik sahne için ne olduğunu anlamadığımız aksiyona boğulma çok da çekici gelmiyor artık bana (CoD Ghost ne çirkin oyundun sen). 

Shadow Warrior’un da kendince sinematik sahneleri var, onun da sizi yönlendirdiği çizgisel bir senaryosu ve oynanışı var, fakat bunu klasik (eski usül) FPS mantığında yapıyor ve sizi o eski FPS aksiyonuna elinizde kullanması acayip zevkli bir katana ile dahil ediyor. Kesiyorsunuz milleti adeta kavun keser gibi çok afedersiniz ve bu o kadar güzel hissettiriyor ki :) 

Diğer taraftan haritalar bir sürü süpriz ile dolu, bir tünelden geçerken birden bire 1997 grafikleri ile karşılaşıyorsunuz ki yaşattığı nostalji hissi cidden çok hoş. Diğer taraftan süper boss dövüşlerimiz var. Aksiyona doyuyoruz adeta. Fakat tüm bu çılgın aksiyon içinde, hiç ama hiç beklemediğimiz türde bir hikaye anlatımı var. Hem de öyle böyle değil. 

Herşeyden önce oyunda canlandırdığımız tip olan Wang, komik ve badass bir tip. Dolayısı ile onun ile ilişkili olan herşey çok komik ve cool. Fakat immortalların tarafında, yavaş yavaş kendini belli eden, farklı karakterlerin bakış açısından dinlediğimiz dokunaklı bir trajedi/destan var. Çok ciddiyim hikayenin immortal tarafında bağlandığı nokta, Hoji’ye dair açığa çıkan gizem o kadar güzel ve dokunaklı ki. Ağlıyordum lan sonunda (yok lan ağlamadım... ehi). Diğer taraftan Wang ile Hoji arasındaki ilişki de çok hoş işlenmiş. Hoji Wang’a ben seni kullandım olum bak git işine dediğinde, kullandın ya da kullanmadın, beraber buraya kadar geldik, seni bırakıp gitmiyorum deyişi hakikaten taktire şayan, ezber bozan bir andı.


Doğruya doğru, ben bir çok oyunu hikayesi için oynarım ve inanılmaz kötü bir oynanışı olmadığı sürece, o esnada aldığım keyiften ziyade tüm oyunun hikayesi ile birlikte bana yaşattığı deneyime odaklanırım. O sebepten aptal bir shooter oynamak, kafa dağıtmak için başına oturduğum Shadow Warrior efsane senaryosu ve cesur hikaye anlatım biçimi ile gönlümde taht kurdu. 


Bu oyunu yapanlar başımızdan eksik olmasın. 

Hiç yorum yok: