Olimpos ve İki Şarkı

Kötü bir 9gag alışkanlığı ile tatile her zaman çıkmam, ama çıktığım zaman anasını ağlatırım gibi bir cümle ile yazıya başlamak istiyor gibiyim. Neyse ki sağ duyulu bir insan olarak, doğrudan bu cümleyi kurmak yerine böyle iki yüzlü bir giriş yapmayı tercih ettim. Üst satırlarda kabaca saçmaladığım gibi çok sık tatile çıkabilen bir adam değilim. Garip bir şekilde öğrenci iken, bilgisayar gibi şeyleri tatile tercih ettiğim olabiliyordu (şimdi ki aklım olsa "Fuck Apple its holiday time" derdim :P). Daha sonra iş dünyasına girince ise olayın boyutu çok hızlı değişti.

Eskiden çok ciddi bir ihtiyaç olarak görmediğim tatile çıkma, iş dünyası ve kendi bireysel dingilliklerim ile iyice işkenceye çevirdiğim hayatımdaki en önemli şey haline geldi. Böylelikle ben bu yaz için çok ciddi tatil planları yapmaya başladım. Plan ağustos ayının başında Kaş'a gitmekti. Fakat iş dünyası korkunç ağlarını örmüş, aylar önceden aldığım izin son anda bir tarafımda patlamıştı. Akabinde olaylar çılgınca gelişti, kader ağlarını ördü, bir takım ciddi kararlar alındı, vedalar edildi, ailem bu bayramlık beni azat etti ve bende bu sayede bayram tatilinde Olimpos'a gittim.

Fakat Olimpos'a da gerçekten kürkçü dükkanına gider gibi gittim. Çok sık tatile çıkmamak ile beraber son çıktığım tatillerin hepsini Olimpos'da geçirdim ve toplama kampı kalitesindeki hizmetlerinden, ankaralılarından, çakma hippilerinden, ayağımı paramparça eden taşlarından ve dandik sahilinden muazzam derecede sıkıldım.

Lakin tatil tatildir dedim ve Olimpos'a bir şans daha verdim. Olimpos bu son şansı çok iyi değerlendirdi diyebilirim.

Neyse efendim ben konumuza döneyim  (evet en başından beri bir konumuz vardı). Son tatilim boyunca bana eşlik eden iki tane şarkı oldu. Özellikle Katatonia'dan Ashen tatilin neredeyse her günü bir kaç kez dinlediğim, her dinleyişimde bir kere daha dinlemeliyim dediğim, nakaratını bir yerden bir yere yürürken muhakkak mırıldandığım bir şarkı idi. Bu şarkı grubun son albümü olan (ve muhteşem bir albüm olan) Night is the New Day albümünde bonus olarak bulunan bir şarkı. Öncelikle bu kadar güzel bir şarkının tüm ablümlerde değil de sadece special editionlarda olmasından ötürü topluluğu kınadığımı belirtmek isterim. Neyse efendim, tatil boyunca bu şarkıdan o kadar keyif aldım ki, eğer bu tatilde bu şarkı yanımda olmasaydı, bir şeyler kesinlikle eksik olurdu!


Bir diğer takıntılı şarkımda Ulver'in All the Love'dı. Ulver'de her zaman Katatonia kadar özel bir grup olmuştu. Sadece müzikal tercihleri yüzünden bazen yarattıkları dünyaynın içine girmek çok zor olabiliyordu. Shadows of the Sun benim grubun dünyasına tekrar girmemi sağlayan albümdü ve albümün çoktan bana ait farklı bir anlamı vardı. Fakat albümün eskiden de çok güçlü bulduğum şarkılarından bir tanesi olan All the Love tatilde çok daha farklı bir anlam kazandı. Birinci dakikanın sonunda başlayan perkisyon, 1:30'da başlayan vokal melodisi, o vokal melodisi bittikten sonra başlayan saksafon solosu (saksafon dimi?) ve ardından gelen atonel piyano... ve benim bu trafiği takip ederek izlediğim sahil... Muhteşem...

2 yorum:

Evelin dedi ki...

Tatil yaramış :D

Saffah dedi ki...

:) Yaradı hakikaten :D